Akşehir – Konya – Adana – Gaziantep’ ten geçerek, çoğu Birecik Barajı’ nın suları altında kalan, cennet bir köşe Halfeti'ye ulaşıyoruz. Burada alacağımız kahvaltının ardından Musevilerce kutsal sayılan Şabut Balığı ve dünyada sadece burada yetişen Siyah Lale’si ile meşhur Halfeti’de Fırat Nehri ve baraj gölü manzarası eşliğinde turumuza güzel bir başlangıç yapıyoruz… Ardından; dileyen misafirlerimizle, sular altında kalmış Halfeti’ de Fırat Nehri kenarında bizi bekleyen teknemiz ile güzel bir yolculuğa çıkıyoruz (extra). Yaklaşık 1 saat sürecek tekne turumuzda Kral Kızı Mağarası’nı, Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes’in gelip yerleştiği Rumkale’yi ve sonrasında Savaşan Köyü’nde Fırat’ın suları altında kalan Batık Camii ve minaresini görüp turumuzu tamamlıyoruz. Tekne turu sonrası, Halfeti’den ayrılıyoruz. Zevkli bir yolculuğun ardından Adıyaman üzerinden yolumuza devam edip, Kahta’ya ulaşıyoruz. Panoramik Kahta’yı gördükten sonra Yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla Nemrut Milli Parkı’nda ilk durağımız olan Karakuş Tümülüs’üne geliyoruz. Muhteşem bir manzara içerisinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından; Roma İmparatorluğu’ nun efsanevi XVI. Lejyonunun inşa ettiği Cendere Köprüsü’ne ulaşıyoruz. Burada yapılan anlatımlar ve çekilen fotoğrafların ardından; Kommagene Krallarının yazlık başkenti olan Arsemia'yı ve Eski Kahta Kalesi’ni minibüslerimizden panoramik olarak görerek, deniz seviyesinden 2150 m. yükseklikte bulunan Nemrut Dağı’nın zirvesine ulaşıyoruz. Hayallerinizi değiştirecek, şaşırtıcı heykelleri, stel kaideleri ve rölyefleri ile Nemrut Milli Parkı'ndayız. Kommagene Kralı I. Antiochos Tümülüs’nü, Doğu-Batı Terasları'nı ve burada S – Apollon – Herakles’in devasa heykellerini, Doxios kabartmalarını, Kuzey Terası Tören Yolu'nu görüyoruz. Yapılan anlatımların ardından, bu muhteşem manzarayı seyredip, fotoğraflayıp turumuzu tamamlıyoruz. Ardından tekrar minibüslerimize binerek bizi bekleyen tur otobüsümüze geçiyoruz. Sonrası Atatürk Baraj Gölü’nü bir kıyısından, diğer kıyısına bağlayan ve 2015 yılında yapılan Nissibi Köprüsü’nden geçerek Siverek’e, oradan da yolculuğumuza devam ederek, akşam saatlerinde Diyarbakır’a ulaşıp sur içini geziyoruz. Sur içi gezimizin ardından otelimize yerleşiyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Halfeti veya yol üzerinde tesisden alınacak olup fiyata dahildir

Öğle Yemeği: Rehberimizin yöresel tavsiyeleri ile serbest zamanda alınacaktır.

Akşam Yemeği: Otelimizde Set menü veya açık büfe olarak alıncaktır. Fiyata Dahildir.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından aracamıza geçerek Güneydoğu’nun tarih, bilim, kültür, inanç merkezi ve en eski kenti olarak bilinen Diyarbakır’ı tanımaya başlıyoruz. İlk durağımız; Yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık tarihe sahip Surlar olacak. Urfa Kapı – Dağ Kapı – Mardin Kapı – Evli Beden, Yedikardeşler, Keçi Burçları ve Deliler Hanı’ nı görüp, fotoğraflıyoruz. Ardından aracımızla Hevsel Bahçeleri’ne oradan da Ongözlü Köprü’ ye geliyoruz. Hıdırellezlerde yöre insanları, beze dilek yazıp bu köprüden Dicle’ye atarlarmış. Rehberimizin vereceği kısa fotoğraf molalarıyla; hafızalarımızda ki Diyarbakır’dan farklı bir Diyarbakır’ı görüp, yaşıyoruz… Batman üzeri Hasan keyf geliyoruz burada panoramik olarak su altında kalan hasan keyf’i görüp fotoğraf molamızın ardından Midyat’a doğru yola devam ediyoruz.5. yüzyılda bir güneş tapınağının üzerine yapılan Deyr-ul Zafaran Manastırı’na gidiyoruz. Süryaniler’in 1000 yıldan fazla bir zaman Patrikhane merkezi olan Deyr-ul Zafaran Manastırı’nı gezerken, 4000 yıllık Güneş Tapınağı(Sin Tapınağı)’nı – Şifahane’yi – Kilisesi’ni ve Vaftizhane’sini dolaşıp; yolumuza devam ediyoruz. ürtler, Türkler, Araplar… Süryani, Ermeni, Keldani… Katolik, Ortodoks, Protestan ve Müslümanlar ile özdeşleşmiş, Taş İşleme Sanatı (Nahid)’nin ve Gümüş Takı (Telkari)’nin merkezi olan Midyat’tayız. Gezimize Sıla ve Hercai dizilerinin çekildiği ve daha birçok diziye de ev sahipliği yapan Midyat Konuk Evi'ni gezerek başlıyoruz. Burada bolca fotoğraf çektikten sonra, Tarihi Midyat Evlerinin arasından yürüyerek ulaşacağımız şehir merkezinde, Midyat’ ın, dünyaca ünlü el işleme sanatı olan; Gümüş Telkari ürünlerinden, Süryani Şaraplarından ve Lahor Ağacı’nın kökü ile boyanan Mavi Badem Şekeri'nden satın alabileceğiniz çarşıda serbest zaman veriyoruz. Alışveriş molamızın ardından otelimize doğru yola çıkıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Otelde alıcak olup fiyata dahildir

Öğle Yemeği: Rehberimizin yöresel tavsiyeleri ile serbest zamanda alınacaktır.

Akşam Yemeği: Otelimizde Set menü veya açık büfe olarak alınacaktır. Fiyata Dahildir.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Mardin şehir merkezine geçiyoruz. Dinlerin ve dillerin buluştuğu, Süryani’ sinden, Arap’ına birçok farklı kültür ve inanç birleşimi olan Mardin, taş işçiliği ve kentsel dokusu ile ziyaretçilerini büyülüyor. Kentsel sit alanı olan ve koruma altına alınan Mardin’i seyir noktasından; şaşırtıcı yerleşimini, güzelliğini izliyor ve anılarımızı fotoğraflıyoruz. “Gecesi gerdanlık, gündüzü seyranlık” sıfatı verilen Mardin’i gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız; Kasimiye Medresesi. Tarihi yapının avlusunda bulunan küçük havuzu, yapıya serinlik katmakla birlikte Selsebil adı verilen çeşmenin anlatımını rehberimizden dinlediğimizde bir kez daha büyüleneceksiniz. Sonrasın da , Cumhuriyet Meydanı’ na geliyoruz. Buradan itibaren Mardin’ i yürüyerek gezeceğiz. Minaresi ile meşhur, Ulucamii’ ye doğru yürüyüşümüze başlıyoruz. Dar ve taş sokaklarda, çarşıların arasından yapacağımız yürüyüşümüz sonrasında Mardin’ in büyük camisi olan ve Camii Kebir olarak da bilinen Ulu Camii’nin bir şiir misali okunacak olan minaresinin anlatımını dinliyoruz. Daha sonra Latifiye Camii – Zinciriye Medresesi’ni, belediye temizlik işlerinin “Eşekler” ile yapıldığı sokakları, tarihi Eski Mardin Evleri’ni görüp, bu evlerin altında birer tünel gibi sokakları birbirine bağlayan Abbaralar’ın altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Şehidiye Medresesi’ni – Eski PTT Binası (Şatan Ailesi Evi)’nı – Kayserriyye Bedesteni’ni – Bakırcılar Çarşısını – Revaklı Çarşıyı adım adım geziyoruz ve görüyoruz. Öğle yemeği (extra) zevkinize göre… Ardından Mezopotamya Ovası’ na karşı yorgunluk çaylarımız ve kahvelerimizi içmek için dinlenme molası ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Gümüş el sanatları, doğal sabunlar, üzerlikler, bıttım, mavi badem şekeri, Süryani şarabı ve daha fazlasına; istediğiniz gibi alışveriş yaparak sahip olabilirsiniz… Serbest zaman sonrası, Mardin şehir turumuzu bitiriyoruz. Savur’da aracımızla buluşup, Unutulmaz anılarla Mardin’den ayrılıyoruz. Makedon Kral Büyük İskender ile İran Hükümdarı Darıus’ un büyük mücadelelerine tanıklık etmiş olan, Mezopotamya’nın en ilginç yerleşimi olan Dara Ören Yeri’ne gelip, rehberimizin anlatımlarıyla gezmeye başlıyoruz. Gördüklerinize ve dinlediklerinize şaşıracaksınız. Gezimizi tamamlayıp; Nusaybin üzerinden Dünyada sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmış olan Harran’da; Türkiye’de İslamiyet döneminde kurulmuş en eski cami olma özelliğini taşıyan Harran Ulu Camii, Harran Üniversitesi (İlk İslam Medresesi), İç Kale ve Tarihi Surları görüp Konik Kubbeli Evler'den birine konuk olacağız. Bu keyifli ziyaretimizde, yöresel kıyafetler giyip fotoğraf çekebilirsiniz (extra). Harran gezimiz sonrasında; Urfa merkeze geçip, otelimize yerleşiyoruz (Bu Akşam Otel Konaklamamız; Oda Kahvaltıdır. Otelde Akşam Yemeği Tur Ücretine Dahil Değildir). Serbest zaman… Dileyen misafirlerimizle birlikte Şanlı Urfa’ nın vazgeçilmezi, yemekli Sıra Gecesi’ne katılıyoruz. Sıra Gecesinde karışık kebaplarımızı yiyip, mırramızı içip, katmer tatlısının ve çiğköftenin tadına bakıyor, yöresel müzik ve oyunlarla, zılgıtlar eşliğinde, halaylar çekerek eğlenceye tam hız devam ediyoruz (extra). Sıra gecesine katılmak istemeyen misafirlerimiz ise serbest olarak; Urfa’nın gece yaşantısını görebilir, Çarşılarını gezebilir ve akşam yemeklerini (extra) alabilirler… Sonrası iyi geceler…

Sabah Kahvaltısı: Otelde alıcak olup fiyata dahildir

Öğle Yemeği: Rehberimizin yöresel tavsiyeleri ile serbest zamanda alınacaktır.

Akşam Yemeği: Serbest olarak veya Sıra Gecesinde Ekstra Olarak alınacaktır.

 Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Peygamberler şehri Urfa’yı gezmeye ve tanımaya başlıyoruz. İlk durağımız; 1986 yılında tarlasını karasabanla sürerken bulduğu bir taş bloğu Urfa Müzesi’ne götüren çiftçi Şavak Yıldız sayesinde bulunan, Göbeklitepe Ören Yeri’ne ulaşıyoruz. 12 bin yıllık tarihi ile dünyada bilinen ilk insan yapımı megalit yapıların bulunduğu, dünya üzerinde tüm bilim, tarih ve arkeoloji ile uğraşan insanların ilgi odağı konumunda olan Göbeklitepe, UNESCO tarafından 2019 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. İçerisinde bulunan yapıların ne amaç ile yapıldığı hala çeşitli çevreler tarafından tartışma konusu olan ve hala net bir açıklama getirilememiş olan, 25 yıllık kazı çalışmaları sonucunda sadece %20’lik bir kısmının toprak üzerinde sergilendiği bir ören yeri olan Göbeklitepe’yi ziyaret ediyoruz. Sonrasında Hz. Adem, Hz. Eyyüp, Hz. İbrahim, Hz. Şuayip ve Hz. Elyasa peygamberlerin yaşadığına inanılan ve peygamberler şehri olarak adlandırılan Şanlıurfa’ya dönüyoruz. Sabrın sembolü HZ. Eyüp'ün mağarasını ve Camii ziyaret ediyoruz. Ardından Balıklıgöl bölgesindeyiz. Gezerek; Rızvaniye Camii, HZ. İbrahim'in Makamı, Halil-ül Rahman Camii, Ayn-ı Zeliha Gölü, Hasan Padişah Camii, Urfa Kalesi'ni, Kazaz Han’ı, Gümrük Han (Mahalli Giysi, Yaşamak, Ehram v.s)’ı, Sipahi Pazarı (Halı, Keçe, Kilim vs.) ve Hüsniye Çarşısı (Bakır, Kınacı, Pamukçu)’ nı gezip, görüyoruz. Ardından rehberimizin vereceği serbest zamanda; Haşimiye Meydanı'nda ki bu çarşılardan, Urfa’ya özgü ürünlerin alışverişlerini yapabilirsiniz. Öğle yemeğini (extra) alıyoruz. Yemek sonrası Urfa’dan ayrılıyoruz. Birecik üzerinden; fıstık ve zeytin ağaçları arasında yapacağımız yolculuk sonrası, Güneydoğu’nun Paris’i olan Gaziantep’e ulaşıyoruz. Ülkemizin en güzel müzelerinden bir olan ve Birecik Barajı’nın suları altında kalan Zeugma Şehri’nden kurtarılmış, Romalı generallerin villalarının taban mozaiklerinin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi'ni ziyaret ediyoruz. Çingene Kızı ve diğer tüm mozaikleri, rehberimizi anlatımları eşliğinde gördükten sonra, otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği otelimizde. …

Sabah Kahvaltısı: Otelde alıcak olup fiyata dahildir

Öğle Yemeği: Rehberimizin yöresel tavsiyeleri ile serbest zamanda alınacaktır.

Akşam Yemeği: Otelimizde Set menü veya açık büfe olarak alınacaktır. Fiyata Dahildir.

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası; fıstığı, baklavası, bademi, baharatı ve mutfağıyla ünlü bu muhteşem şehri, Gaziantep'i gezmeye devam ediyoruz. Kale-i Füsun ya da Kefen Kalesi olarak adlandırılan Gaziantep (Ayıntap) Kalesi’ni panoramik olarak görüp, fotoğraflarını çektikten sonra, tarihi çarşılarda yürüyerek gezimize başlıyoruz. Tarihin içinde bakır sesleri ile teknolojiye direnen Bakırcılar Çarşısı’ndan geçerek, Almacı Pazarı'nı, Zincirli Bedesteni görüp, 17. yüzyılda Tekke Camii Külliye binası içinde kahve – kütüphane olarak kullanılan, günümüzde Tahmis Kahvesi olarak anılan mekânda sütlü menengiç kahvelerimizi içerek kısa bir mola veriyoruz. Ardından Naip Hamamı'nı, Sedefçiler Çarşısı’nı, Tahtani Camii ve Gümrük han EL Sanatları Merkezi’nde, yöresel el sanatlarını görerek, Kemikli Bedesteni, Kürkçü Han'ı geziyoruz. Sonrasında Tütün Hanı’na giderek, burada yeraltında bulunan ve su dağıtım şebekesi olan Su Kestellerini görüyoruz. Rehberimizin alışveriş için vereceği serbest zamanda bakır, baharat, Antep fıstığı, sedef kakma, baklava alışverişlerimizi yapıyoruz. Ardından öğle yemeği (Extra) Antep KebabıYemek sonrası gezimizi sonlandırıyor ve Eskişehir’e dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Yolda vereceğimiz molalar ardından gecenin ilerleyen saatlerinde Eskişehir’e varış ve bir başka MerkezTur gezisinde görüşmek dileğiyle

Sabah Kahvaltısı: Otelde alıcak olup fiyata dahildir

Öğle Yemeği: Rehberimizin yöresel tavsiyeleri ile serbest zamanda alınacaktır.

Akşam Yemeği: Yolda verilen molalarda tesislerde ekstra olarak alınacaktır.